Söyleşiler sitesine konuk olan Erzin halkına kendi röportaj konularının dışında, ilçemizle ilgili sorular yöneltiyorum. O sorulardan biri; Nasıl bir Erzin düşlüyorsunuz?
Bakalım insanlar nasıl bir Erzin düşlüyorlarmış? Yaşadıkları kenti nasıl görmek istiyorlarmış? Erzin Kültür ve Düşünce İnisiyatifi Derneği başkanı Naci Gürz ve Erzin Belediyesi Türk Sanat Müziği korosu üyelerinin cevapları...
 |
Eseli Çayı |
(toc) #title=(İçindekiler)
Nasıl Bir Erzin Düşlüyorsunuz?
"İmece usulü bir Erzin"
Naci Gürz: Güzel bir soru gerçekten Ali hocam. İmece usulü bir Erzin düşünüyorum ben ya. İmece usulü; yardımlaşma... tamamen bu... benim isteğim arzum bu.
Maddiyattan uzaklaşmış...
Oturduğumuz her mekânda narenciye muhabbetini duymak istemiyorum ya ben. Maddî bir şey duymak istemiyorum yani. Ne bileyim... İsmet Özel konuşalım, Sezai Karakoç konuşalım, Lenin konuşalım, Mao konuşalım. Ondan sonra Mehmet Sabri Genç hocamızı konuşalım, Erdal Akıner'i konuşalım ama artık şu maddî şeyleri konuşmayı biraz azaltalım.
"Müzik dolu bir Erzin"
Özgür Bucak: Müzik dolu bir Erzin düşünüyorum ben. Zaten her tarafı, doğasıyla, yeşil bir Erzin. Gençler daha çok müziğe yönelsin istiyorum.
Duynaz Elmasoğlu: Kültürel anlamda, sanat anlamında ve sportif alanda gelişsin istiyorum. Çünkü çok eksik kalmış ve ben buraya geldiğimden beri özellikle çocuklarım için çok eksik olduğunu gördüm. Buraya geldiğim zaman bu koronun olması, hani belli bir aşamada o çocukların büyüme zamanında bir katkıda bulundu. Onun dışında mümkün olduğunca tenise yönlendirmeye çalıştık... ama hani gidişatın güzel olduğunu düşünüyorum, daha güzel olacağına inanıyorum.
Nurcan Akıncı: Erzin için bulunmaz nimet. (Belediyenin müzik kurslarını kastediyor) Çünkü sosyal bir aktivite olarak pek bir açılım yok. Burası müzik okulu gibi bir şey olmalı bence. Hayat var burada, müzik var, her şey var, ne ararsanız var. Çok da seviyoruz. Herkesi bekleriz.
Günay Gökçe: Ben de buranın çoğalmasını istiyorum, özellikle kadınlarımızın... Çünkü evdeki huzuru kadınlar sağlıyor. Buraya gelince mutlu oluyoruz, eve de o huzuru yansıtıyoruz. Burası hep çoğalsın, çoğalarak büyüyelim. Sokaklarımızda, parklarımızda çocuklar eline gitarını, kemanını alsın, çalsın söylesin istiyorum. Çünkü gerçekten sözler boşa değil: Müzik ruhun gıdası.
Zekiye Yavuz: Erzin'e güzel dokunduğumuzu düşünüyorum. Çünkü ilk konserlerde telefon açardık, etrafımızı davet ederdik. Hani biraz böyle tanıdıkları çağırdık, çoğalsın, konseri dinlemeye gelsinler diye. Ama iyi bir şey bıraktığımızı düşünüyorum Erzin'de. Şu an müzikseverlerin de arttığını düşünüyorum. Artık biz tek tek gidip de, "Haydi gelin konserimiz var" demiyoruz. Sosyal medyadan veriyoruz reklâmları ve salonun almadığı konserlerimiz oldu... tekrar tekrar sandalyelerin geldiği... seyircilerin ayakta kaldığı... Demek ki Erzin'de iyi bir şeyler yapıyoruz.
Yeni cevaplar eklendikçe yazı güncellenecek... Takipte kalın...