Kedi sahiplerinin, adını her duyduğunda bile ürperdiği ve hayvanlarının yakalanmasından korktuğu bir illet olan Feline Infections Peritonitis (FIP) hakkında bilgi almak için veteriner hekim Abdulbaki Yıldız’la buluşup, kedilerde FIP hastalığı üzerine söyleşi yaptım.
Abdulbaki Yıldız kimdir?
Öncelikle okuyucuların sizi tanıması için kendinizden
bahseder misiniz? Abdulbaki Yıldız kimdir?
1976 doğumluyum. Erzin Gökdere'de yaşıyorum. Harran
Üniversitesi Veteriner Fakültesi 2000 mezunuyum. Daha önce üniversitede, kamu kurumunda çalıştım ve son olarak da 2017 yılından bu yana serbest veteriner hekim olarak çalışmaktayım.
Kedilerde FIP Hastalığı Nedir?
FIP hastalığı nedir?
Feline Infections Peritonitis olarak geçer. Karın ve göğüs
boşluğunda sıvı birikmesiyle (yaş form) veyahut da vücut boşluklarında sıvı
birikmeden granülomatoz özellikte lezyonlar şekillenen (kuru form) viral bir hastalıktır. Hastalık bir veya
birden fazla Coronavirüslerden (Feline Infeksiyöz Peritonit virüsü vs.) kaynaklıdır.
Hasta veya enfeksiyonu taşıyan kedilerde hafif veya yüksek antikor titresi
tespit edilir.
FIP hastalığına yakalanmış kedilerin yaklaşık %45-50'sinde,
aynı zamanda Feline leukemi virüsü de izole edilmiştir.
Sonu ölümle biten bir hastalık!
Yalnız son yıllarda yeni çıkan tedavi yöntemleriyle,
özellikle de insanlardaki kovitte kullanılan antiviral ilâçlar, teknolojinin
gelişmesi ile yeni bulunan ilâçlar ve bağışıklığı güçlendirici ilâçlarla beraber
ömrünün uzatıldığı hayvanlar var. Hastalığa yakalanmış da, ömrü biraz daha
uzamış diyelim.
Şimdi bunun diğer adı kedi koronası mı oluyor?
Yok yok o insandaki covit değil. FIP virüsü korona ailesinden. Sindirim
sistemini etkiliyor çoğunlukla.
Yani insanların kullandığı korona ilâçları...
Kullandığımız ilâçların fayda etmesinin sebebi, virüsün aynı
aileden olması. Ama tam %100 değil bunlar. Sadece yeni yöntemler. Denenerek.
Korona çıkmadan önce hiçbir tedavisi yoktu, şimdi bir ümit var yani.
Sadece ömrünü uzatıyorsun. Tedavisi yok zaten şu anda.
Atıyorum; müdahale etmezsen üç günde öldüyse, müdahale ederek belki bir ay.
Yanlış anlaşılma olmasın. Erken müdahale önemli. Ama bazı hekimler yeni
ilâçlarla büyük oranda tedavide başarı sağladıklarını bildiriyorlar.
Yaş ve kuru diye iki
formu var.
Yaş formuna belki rastlamışsınızdır. Genelde hayvanın karnı
ve göğüs bölgesi şişer. Yani şişme dediğimiz, su toplaması vücudun. Dolayısıyla
organ yetmezliği daha sonrasında. Bu şekilde ölüme gider.
(Yanımdaki yavru
kediyi gösteriyorum) Bunda da var ama bir şişiyor, bir iniyor. Bazen davul
gibi oluyor. Acaba?..
Yok o yediğindendir büyük ihtimalle. Çünkü şiştikten sonra
öyle inme olmaz.
Zaten FIP başlangıçta semptom göstermiyor. Meselâ FIP vücuda
girdikten sonra belki bir ay, iki ay veyahut da daha uzun süre hastalık semptom
göstermeden devam ediyor. Sonra yavaş yavaş hastalık belirtileri. O da nedir?
Ara ara çıkan yüksek ateş. Ateşler ara sıra çıkıyor, geri düşüyor. Durmayan
ishal. Meselâ antibiyotik kullanıyorsun, ateş düşürücü kullanıyorsun ama
tedaviye cevap vermez hayvan.
"Antibiyotik kullandım" dersin, "iyileşmedi
hiç. Ne ateşi düştü, ne ishali kesildi."
Meselâ konjonktivit dediğimiz göz yangısı; yani kızarmalar,
sulanmalar. Geçici bir süre bu tür belirtileri görürsün ama tam kesin belirtisi diyemezsin.
Kedilerde FIP neden olur?
Kediler FIP hastalığına nasıl
yakalanır?
Genelde hasta hayvanlarla temasla, salya ve dışkı ile
kontamine maddelerin alınması ile hastalık şekillenir.
Viral bir şey biliyorsunuz zaten. Sokak hayvanlarında çokça.
Meselâ senin evindeki hayvan, dışarıdaki hasta hayvanla temas ettiği an o da
aynı virüsü alıyor.
FIP belirtileri nelerdir?
Kedinin FIP olduğunu nasıl
anlarız?
Kesin teşhis aslında lâboratuvar ortamındadır. Etken izolesi,
antijen, antikorlara bakarak, yapılan otopside görülen lezyonlar. Ama demin
dediğim gibi; sıvı toplanmasında önce karnı şişer, hiçbir şekilde inmez. Yese
de, yemese de şiştir.
Peki bunun kuru formu nasıl oluyor?
Kuru olanda şişme olmaz. Granülomatöz özellikte lezyon
görülür. Bu lezyonlar başta santral sinir sistemi olmak üzere bütün organ ve
dokularda görülebilir. Kuru formda daha çok sinirsel belirtiler, görme
problemleri gözlenir.
Kusma?
Kusma da zaman zaman olabilir ama daha çok ishal. Kusma işi daha farklı.
![]() |
Veteriner hekim Abdulbaki Yıldız, kedilerde FIP hastalığı hakkında bilgi verdi |
"Muayene etmeyince kesin bir şey diyemiyoruz"
Kedilerde FIP ne zaman olur?
Şöyle bir örnekle açayım sorumu: Üç ay önce evdeki
kedilerden biri ishal olmuştu. Zayıflamıştı. Size WhatsApp'tan bunu yazdığımda,
"FIP olmuştur. Ölür. Diğer kedileri korumak için yine de kaldıkları
yerleri en azından çamaşır suyuyla dezenfekte edin" demiştiniz. Havalar
soğuktu o zaman. Bir iki gün sonra ishal durdu. Tabi onların kaldığı yer
temizlenmişti ve hasta kedinin orası burası suyla yıkanmıştı. Havalar da
ısınmıştı bu arada.
Öğrenmek istediğim, Fipin belli bir mevsime veya hava
şartlarına bağlı olup olmadığıydı ama kedilerde FIP hastalığı araştırması
yaparken, haziranın sonlarına doğru FIP hakkında binlerce kez arama yapıldığını
gördüm. Yani Google'daki arama sonuçlarını kastediyorum.
Şu şekilde sorayım soruyu: Bizim kediden yola çıkarsak,
kurtulmasını mevsime mi bağlayabiliriz, yoksa özenle dezenfekte etmeye mi?..
Şu var, muayene etmedik hayvanı ya biz, sadece tahmin
üzerine konuştuk. Belliki fiple alâkası yokmuş muhtemelen.
Şimdi şöyle diyeyim: Fipten kurtulma şansı neredeyse yok.
Ondan dolayı diyorum. Onunla alâkası yoktur büyük ihtimalle. Muayene etmeyince
kesin bir şey diyemiyoruz.
Bi' de FIP olayında ağız kokusu da çok oluyor, gözlemlediğim
kadarıyla.
Ama zaman meselesi, yani mevsime falan çok bağlı değil.
Şu olabilir: Mevsim geçişlerinde, vücut direnci düşük
olduğunda; genelde viral problemler zaten vücut direncinin düştüğü zamanlar
daha çok piyasaya çıkar.
Genelde karşılaştığımız ölüm vak'aları FIP meselesinden çok
geldiği için, yani ilk aklımıza gelen hastalık da o olur. Buna benzer diğer hastalıklar
da, meselâ demin bahsettiğim leukemia çıkmış yapılan araştırmalarda. Beraber
seyretmiş.
Fiple beraber mi çıkıyor?
Araştırmalarda çıkmış. Hasta hayvanları takip etmişler,
%45-50'sinde leukemia görmüşler. Yani mix enfeksiyon seyretmiş.
Peki ayriyeten kendi başına çıkabilen bir hastalık mı? Yoksa
sadece fiple mi görülür?
Tabi çıkabilir.
Yo yo demek istediğim şu: Tek başına seyrettiği gibi, başka hastalıklarla da beraber görülünce, bazen karıştırma oluyor. Yani biz ona mix enfeksiyon diyoruz. Birkaç hastalık beraber aynı anda gidebilir. Belirtiyi hangisi daha çok veriyorsa sen onu görürsün ama tedavi etmeye uğraşırsın, tedavi olmaz. "Yaptığım bir yanlış mı var" dersin. Yoksa tedavi metodu aynı. Ama hayvan niye öldü? Veyahut da niye cevap vermedi. Aslında altta başka bir neden daha var.
Başka hastalıklar sebep olabiliyor yani.
Aynen.
İkincisi; hastalığın en sık görüldüğü yaş aralığı daha çok
altı ay ile iki yaş arası. Ondan sonrakilerde görülmez mi? Bazı kaynaklar üç
yaşına kadar diyor. Ondan sonra 5-13 yaşlarında daha seyrek, 14-15 yaşlarında
ise tekrar artış gözlenmiştir.
Bu da birkaç kez kustu. FIP mi acaba, diye korktum. Geçen şuraya bir kusunca
böcek çıktı, böcek yutmuş. Öncesinde tıksırıyordu. Çıkardıktan sonra rahatladı.
O kusmalarda ishal ve durgunluk olur.
Yemeden içmeden kesilir mi?
Aynen.
Bi' de hâlsizlik olur yani. Ama normalde, deminki dediğin
böcek veyahut başka bir şeyden dolayı, ya da yediği bir şey dokundu, ishal oldu
hayvan. Orada bir şey olmaz, hani bir hâlsizlik olmaz. O anda atlatır geçer ama
ishal devam ederse hâlsizlik yapar. Yani sebebi enfeksiyon olmasa bile, yediği
bir şeye bağlı olarak.
Kedilerde FIP Hastalığı Nasıl Önlenir?
Peki kedilerin FIP olmaması için ne yapmalı?
Ortam temiz olacak. Hasta hayvanlardan uzak tutmak lâzım.
Bi' de dezenfeksiyon. Başka yapabileceğin bir şey yok.
Meselâ şöyle diyeyim; hasta hayvan burada kaldı, ishalini,
diğer salgılarını falan saçtı etrafa. Sağlıklı hayvan da gelip burada gezdi,
işte bir şekilde alır yani virüsü.
Peki vakti geldiğinde yaptırdığımız karma aşı, başka
aşılar...
Fipi engellemez. Ama fiple beraber seyreden hastalıklardan
bir kısmını engellediği için oradan bir faydası olur. Dediğim gibi; fipte
yapılması gereken, teması kesmek hasta hayvanlarla.
"Radikal kararlar alınmalı"
Son olarak; yerel yönetimlere düşen nedir bu konuda?
Hasta hayvanların izole edilmesi lâzım. Ama onda ne kadar
başarılı olabilirsin?
Şu anda belediyelerin çoğu maddî imkânsızlıktan sokak
hayvanlarıyla çok ilgilenemiyor.
Bi' de insanlarımızda bilinç yok. Bir hevesle hayvan sahibi
oluyorsun, ondan sonra sokağa bırakıyorsun.
İşte tabi belediye açısından bu hayvanlar bir külfet. Sen
bunu ne kadar isteyerek de yapsan, sevsen de, belli bir yerden sonra zaten
külfet oluyor maddî anlamda. Sonuçta bu hayvanın beslenmesi lâzım,
parazitlerden korunması için ilâçlanması lâzım, aşılar yapılması lâzım. Hadi en
kötü, kuduz aşısını yapman lâzım. E bunlar parayla oluyor. Maddî imkânın yoksa
bunları yapamazsın.
Yani o bizi aşıyor. Biraz daha genel bir şey olması lâzım.
Devlet nezdinde bir karara varılıp öyle. Ama radikal kararlar. Şu andaki sistem
kurtarmıyor.
Meselâ şikâyet olduğunda sokak hayvanını götürüyorlar
merkeze. Kısırlaştırıyorlar, hastaysa tedavisini yapıp aldığı yere geri
bırakıyorlar. Ama bu, soruna çözüm oluyor mu; olmuyor.
Devlet diyor ki; "Sokak hayvanlarının bakımını
belediyelere devrettim."
Belediyeye yetki vermiş. "Bunu yapacaksın" diyor.
İşte o adamın da harcaması lâzım bazı şeylere.
Yanlış hatırlamıyorsam, nüfusu yirmi binin üzerindeki
yerlerin barınak kurması gerekiyor. Ama böyle bir şey nerede var?
Meselâ aynı problem mezbahalarda da var. En temiz olması
gereken yerlerden.
Kedilerde FIP hastalığı hakkında verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
Sağ ol, teşekkür ederim.
Tebrikler
YanıtlaSilTeşekkür ederiz.
Sil