Ali Demiral kimdir?
8 Ocak İlköğretim Okulu ve Yeşilkent Lisesi'nde okudum.
Henüz ortada hiçbir şey yokken, lise son sınıfta okuduğum yıl, el yazması bir "gazete" çıkarmak ilham olmuştu. Evimde, çevremde, okulumda karşılaştığım, yaşayıp kayda değer gördüğüm olayları, durumları amatör olarak, gazete biçiminde ayda bir kaleme alıyordum. A Gazetesi adını vermiştim eserime: İsmimin baş harfi; Ali'nin A'sı. Bir kuzenime okutuyordum sadece. Hatta kuzenim benden etkilenerek kendisi de bir "gazete" yazmaya başladı. Onun okur kitlesi benimkine göre daha genişti. Çünkü gazetesini okuluna da götürüyordu. Dönemin Erzin İlçe Emniyet Müdürü'nün bile dikkatini çekmişti. Emniyet Müdürü, kuzenime gazetede yer vermek üzere toplumsal konularla ilgili bilgi aktarıyordu artık. O an fark ettim ki; basının önemi, değeri, rolü epey büyük. Bunu fark etmesine ettim ama bir başka kuzenime sinirlenerek el yazması gazeteyi yırtmıştım. Azıcık pişmanlığım yok değil.
İlk gazetecilik
deneyimimi İskenderun Olay gazetesinde edindim. Başlangıç şu şekildeydi:
İskenderun'da yaşamadığım için, oradaki akrabalarıma güvenerek başvurmuştum
işe. Haklılık payları var; böyle bir durumu onaylamadılar. Ve ben bir hafta
boyunca Erzin-İskenderun-Erzin seferi yaptım. Ekonomik açıdan bu şartlarda daha
fazla dayanamayarak gönülsüzce bıraktım işi.
Yaşadığım yerin
Erzin Postası ve Yeşilkent Haber gazetelerine yerel konulu yazılar yazdım, söyleşiler yaptım. Övünmek gibi olmasın; diğer yazarlara da esin kaynaklığı
yapmıyor değildim hani!
Yine Adana'da
kısa süreli muhabirlik maceralarım oldu.
Yaklaşık üç yıl
medyanoz.org sitesine yazılar yazıp, söyleşiler yaptım.
Basın
açıklamalarına, gösterilere, eylemlere veya olay yerine giden muhabirlikten
ziyade; tanınan, saygın bir söyleşi yazarı olmak istiyorum. Yani kayda değer
mevzularda, muhatabıyla baş başa görüşüp klâsik tarzda ses getirici, ilginç
söyleşiler hazırlayan bir yazar...
Bana göre; söyleşj,
haberden ve köşe yazısından daha etkili ve önemli.
Yazmak benim için
hobilikten çıktı, alışkanlığa dönüştü. Bir şeyler yazıp da yayınlamazsam, bir boşluk hissine kapılıyorum. Öyle dört dörtlük yazar olduğumu sanmayın;
kendi çapımda kalem oynatıyorum işte.