Nazar Nino - Balkan Prens & Kafkas Prenses
Arama Sonuçlarını Almak İçin Buraya Yazın!

Nazar Nino - Balkan Prens & Kafkas Prenses

Henüz konser esnasındayken, onlar sadece şarkıyı söyleyen taraftı, ben de onları dinleyen taraftım. Zannedebilirdim ki, konser bittiğinde eve gitmemle ve daha sonrasında, gördüklerim, işittiklerim belleğimde hayâl meyâl anca kalırdı. Belki de unuturdum. Ama öyle olmadı. Kısacık bir Facebook mesajının ardından sohbet etmeye başladık. Birkaç kez de telefonda konuştuk. "2’nci Uluslararası Erzin Narenciye, Kültür ve Sanat Festivali"nde ilçemizde konser veren Nazar ile Nino ikilisinden bahsediyorum. Hissettiğim kadarıyla gayet alçakgönüllüler, safkan denecek derecede Anadolulular, emin olun bizden biriler. Şimdi söyleşiye geçmeden evvel, gelin hep beraber dostlarımızın sanat ve aşk serüvenlerini okuyup, öğrenelim.

Nazar Nino Kimdir?

Bulgaristanlı Nazar (Dimitri); henüz küçüklüğünde, ‘devlet çocuk korosu’nda söylüyorken, sonra, ülkesinin en ünlü sanatçılarından pop ve rock dersleri almaya başlar. Eğitim gördüğü hocaların talebeleri bugün Bulgaristan’ın popstarları olmuştur zaten. Gürcistanlı Nino’ya gelince; o, başkent Tiflis’te, klâsik müzik okulunu bitirdikten sonra, opera çocuk korosunda yer alır. Onun çocukluğu operet ve müzikallerde geçer hep. Nazar, 2011’de Uluslarasası Pop Festivali’ne katıldığı gün, Sultanahmet Camiî’nin önünde dolaşırken, orada ilk defa Nino’sunu görür. “Allah Allah! Ne güzel kız!” der kendi kendine ve iç geçirir. Hiç vakit kaybetmeden hemen yanına gidip onunla tanışıverir. Aylar sonra da Nino, annesiyle beraber Bulgaristan’a giderek Nazar’ını arar. Ve sonra… Sonrası malûm; eski Yeşilçam filmi gibi… Flört süreci ve derken nikâh masası. Zaten hayat arkadaşı da olan ikilimiz, müziğin içinde olduklarından düet yaparak beraber çalışmaya başlar. Ülkemizin Bulgaristan’daki büyükelçiliğince düzenlenen organizasyonlara davet edilirler. Ayrıca bayramlarda ve daha başka eğlencelerde boy gösterirler. 2010’da Seda Sayan’ın programına çıkarlar. Hatta, TV kanalının koridorundan o esnada geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, onların sesini duyunca, “Sizi o kadar beğendim ki, sizin için bir şeyler yapabilir miyim” diye sorar bile. Onlar da başkana, İstanbul’da klip çekmek istediklerini dile getirir. Klibin şarkısı da onların buluşma hikâyesini anlatıyor zaten. Adı: “Kader Buluşması” Ben dinledim. Süper bir eser. Neyse… Aya İrini’de, “İstanbul-Avrupa Kültür Başkenti” organizasyonunun açılışını yapan Nazar & Nino geçen sene de (2011) TRT’ce gerçekleştirilen Türkçe Vizyon festivaline katılır, bu festival kendilerine uğurlu gelir ve konser vermek üzere ülkemizin her yanını karış karış dolaşırlar: Erzin, Adana, Bitlis, Mersin vs… 


Hangi tarz müzikleri seslendiriyorsunuz?

Bizim müzik tarzımız dünyada yeni bir tarz. Pop, opera, folk, techno ve rock karışımı. Bulgaristan’da bu tarzda söyleyen tek sanatçı biziz. Bizim şarkılarımız masal gibi. Bizim hayatımızı, buluşmamızı ve aşkımızı anlatıyor. Kafkas prenses, Balkan prense âşık oluyor ve onların aşkı İstanbul’da başlıyor. Onun için biz de konserlerimizde bütün Türkiye’ye aşkımızın parçasını veriyoruz.

 

Nazar ile Nino
Evli çift Nazar ile Nino'nun çeşitli konser fotoğraflarından bazı pozlar

"Türkçe müzikal bir dil"

Hangi dillerde şarkı söylüyorsunuz?

İkimiz de birkaç dil bildiğimiz için Bulgarca, Türkçe, Gürcüce ve Sırpça söylüyoruz. En çok Türkçe söylemeyi seviyoruz. Çünkü; Türkçe en yumuşak ve müzikal bir dildir.

Kendi ülkelerinizde de albüm yapıyor musunuz? Yapıyorsanız, albümde Türkçe şarkılara da yer veriyor musunuz?

Nazar’ın  3 tane albümü var. Şu anda yeni albüm çalışmasındayız. Bu albüme en sevdiğimiz ve bize ait olan en güzel şarkıları koymak istiyoruz. Bulgaristan’da Türkçe eserlerimiz çok beğeniliyor. Onun için hem Bulgarca, hem Türkçe şarkılara yer vereceğiz. İnşallah bu albüm Türkiye’de de yayınlanacak. Bu proje bizim için çok önemli, bu yüzden çok titiz ve ciddî çalışıyoruz.

"Kalbimiz Türkiye için atıyor"

En fazla ilgiyi hangi ülkeden görüyorsunuz?

Şimdiye kadar pek çok ülkede sahne aldık. Herkesten pozitif enerji alırken, biz de, bütün sevgimizi veriyoruz. Her konserimizde anımız var ama bizim kalbimiz Türkiye için atıyor. Bu yüzden şarkılarımız çoğunlukla Türkçe. Türkler çok temiz kalpli, kibar ve temiz insanlar. Konserden sonra yanımıza gelip de bize sarılıyorlar, fotoğraf çekiliyorlar, teşekkür ediyorlar ve gerçekten samimî sevgi gösteriyorlar. İlgilerinden dolayı biz de onlara çok teşekkür ederiz.

Hedefiniz nedir?

Hayatta plân, program yapamazsın. Bugün varsın, yarın yoksun çünkü. Onun için günlük yaşamak lâzım, ânı yaşamak lâzım. Bugün mutluyuz, sağlıklıyız ve sevdiklerimiz yanımızda. İnşallah yarınlar da bugün gibi olur.

"Hayat ayna gibidir; ne verirsen onu alırsın"

Sosyal projelerde yer alıyor musunuz?

Her zaman alıyoruz. İnsanın insana yardım etmesi gerekli. Hayat ayna gibidir; ne verirsen onu alırsın. Birkaç zaman önce Sofya’da yardım amaçlı büyük bağış organizasyonu yaptık. Davet ettiğimiz 43 sanatçı da hemen kabul ettiler. Bu organizasyon hakkında hâlâ konuşuluyor. Her zaman için böyle projeleri açık kalple karşılıyoruz.

Balkan Prens & Kafkas Prenses
Söyleşinin "Yeşilkent Haber" gazetesindeki yayını

Örnek aldığınız gruplar veya solo sanatçılar var mı?

Dünyada harika sanatçılar var. Her biri sahnede kendi ismini ve tarzını gösterir. Biz, başkalarına benzemek istemiyoruz. Onun için de, nadir tarzda söylüyoruz. Her sanatçının bireysel olması lâzım.

Nazar ve Nino’nun iş dışındaki günü nasıl geçer?

Sahneye çıktığımız gün kimseyle görüşmüyoruz. Çünkü; konsantre olmamız gerekli. Bütün işleri bir gün önceden yaparız. Kıyafet seçimi, provalar, randevular; kısacası rutin hazırlıklar. Böylece, bir gün tatlı yorgunluklarımız olur ve biz konserden hemen evvel dinleniriz.

“Türkiye” deyince aklınıza ne geliyor?

Yukarıda da belirttiğimiz şekilde, Türkiye bizim için özel bir memleket. Cennet gibi yerleri var. Çok arkadaşlar bulduk, çok sevgi gördük ve unutulmayacak anılarımız oldu. Her seferinde, Türkiye’ye gelirken sanki kendi vatanımıza geliyormuşuz gibi oluyor.

Bu topraklar; daha başka bir deyişle, “Anadolu” size ne kattı?

Anadolu’nun harika diyarlarını görünce, sanki rüya âleminde geziniyorsun. Tıpkı masal. Masallarda her şey muhteşemdir. Bu masala tanık olduğumuz için mutlu ve şanslıyız. Çünkü, Anadolu, hem bizi, hem de müziğimizi geliştirdi. Bizim yüreğimizde ve müzikalitemizde Anadolu ateşi her zaman yanacaktır.

16 Mart 2012 - Erzin Yeşilkent Haber gazetesi

30 Nisan 2012 - Adana Doruk gazetesi

Etiketler

Yorum Gönder

0 Yorumlar
Yorumlar onaylandıktan sonra yayımlanır.