Bu Kasabadan Hırsız Çıkmaz Oyun Tanıtımı

     Blogumdaki yazı türlerine bir yenisini daha ekliyorum. Bundan böyle radyo tiyatrosu kategorisi altında, dinlediğim oyunlar üzerine tanıtım (oyun tavsiyesi) yazıları yayınlayacağım.

     Bu program türünün sıkı takipçileri hatırı sayılır ölçüdedir. Bir akım olmadığı için modası geçmez. Her daim revaçtadır.

     "TRT Radyo Oyunu Yazarları İçin Bilgiler" kitabında belirtildiğine göre; 

Radyo oyunu yeni bir sanat türüdür. Oynandığı sahne ise dinleyicisinin hayal gücü kadar geniş imkânlarla doludur ve yalnızca kulağa seslenen bir oyun türü olduğundan, dinleyicide çağrışımlarla belirli imajlar yaratır.

     Radyo oyunu dinlerken, diyalog ve efekt yardımıyla hayal dünyamızda film oynatırız veya tiyatro seyrederiz. Kitap okurken de aynısı olmuyor mu!

Bu Kasabadan Hırsız Çıkmaz

     Girizgâhtan sonra ilk yazının konusunu teşkil eden, bir Gabriel García Márquez eseri Bu Kasabadan Hırsız Çıkmaz adlı çalışmaya gelirsek...

     Bir adaptasyon piyes olan Bu Kasabadan Hırsız Çıkmaz oyununda; Zihni Küçümen, Hale Akınlı, Kamuran Yüce, Ayşin Atav, Zihni Göktay rol alıyor. Ama hangi sanatçının hangi karakteri canlandırdığını belirtmeyeceğim ki dinleyince öğrenesiniz.

Görsel: pixabay.com

 Bu Kasabadan Hırsız Çıkmaz Konusu

     Oyun, Damasso'nun Kana'yı kâbustan uyandırmasıyla başlıyor. Kana rüyasında, Damasso'yu öldürüp evin önüne attıklarını gördüğünü söyler. Aslında bu Kana'nın bilinçaltı denilebilir. Çünkü eşi Damasso bir hırsızdır ve kadın da sürekli endişe hâlindedir. Yani kocasının her an ölüm haberinin geleceği korkusunu yaşamaktadır. "Hırsızlığı bırak. Tanrı bana çamaşıra dayanacak gücü verdiği sürece senin böyle karanlık işlere bulaşmana gerek yok" der ona ama adam kabul etmez. Kana, çamaşırcılık yaparak geçinen bir kadındır. İşte o gece Damasso, bilârdo salonu soygunundan dönmüştür. Salonda çalınacak işe yarar bir şey bulamadığından üç tane bilârdo topuyla gelir eve. İş yerinin çekmecesinde 2 buçuk pesodan başka para bulunmadığını da söyler. Ertesi gün hâdise kasabaya yayılır. Acaba kim ya da kimler yapmıştır?! Tabi cevabı biz biliyoruz fakat kasaba sakinleri henüz bilmiyor. Sakinlerden olan ihtiyar Teresa, o yaşına kadar kasabada hiç hırsızlık yapılmadığını söylediği ve "Bu kasabadan hırsız çıkmaz" dediği için, polis de dahil olmak üzere herkes bunu yapanın bir yabancı olabileceğini düşünür. Kabak, oraya yeni gelen bir zencinin başında patlar. 

     Şöyle düşünebilirsiniz: Mademki Damasso hırsızlık yaparak hayatını kazanmakta... O hâlde neden insanlar "Bu kasabadan hırsız çıkmaz" diyor? Yani Damasso'nun hırsızlıktan başka bir geçim kaynağının olmaması, kasaba halkının dikkatini çekmemiş mi? 

     Diyaloglardan anladığım kadarıyla bu ikilinin sabit bir yaşam yeri yok. Bir oda kirâlayıp geçici olarak konaklıyorlar. 

     Zencinin yakalandığı yerde ikili karşılaşır. Kadın öfkelidir. Çünkü eşi eve gece gelmemiştir. Zencinin masum olduğunu bilen biri vardır. Ayrıca insanlar bilârdo salonundan 2 bin pesonun da çalındığını konuşmaktadır. Hâlbuki Damasso çekmecede 2 buçuk pesodan başka para görmediğini söylemişti. Bu detayları öğrenmeniz için oyunu dinlemeniz gerekecek.

     Bilârdo, kasabalının yegâne eğlence kaynağıdır lâkin ahali bir süredir bundan mahrum olduğu için televizyondaki beysbol maçlarını izlemektedir. Maçlar birkaç güne kadar bitecektir ve salonun sahibi olan Rogg'un yeni bilârdo topu alacak gücü yoktur. Çünkü pahalıdır.

     Nihayet ikili, toplardan kurtulmaya karar verir. Kana, onları herkesin kolayca bulabileceği bir yere bırakmasını söyler adama. Adamsa, "Aldığım yere bırakacağım. Yapmışken tam yapayım" der. Bunun üzerine kadın kendisi götürmek isteyecektir. 

     Radyo tiyatrosu üzerine ilk yazı olduğu için kısa bir oyun seçtim. Yarım saat sürüyor. Diyalogları eğlenceli olduğu ve konu basitçe işlendiği için hafif bir çalışma denebilir. Sıkılmadan dinleyebilirsiniz. YouTube'dan Bu Kasabadan Hırsız Çıkmaz diye aratırsanız ekrana gelecektir. Keyifli dinlemeler.